Faİk Alsaç:
“BAKANLIĞIN DOĞRU YÖREDE DOĞRU TURİZM TÜRÜNÜ DESTEKLEMESİ LAZIM…”
SKAL Türkiye Başkanı Faik Alsaç, turizm sektörünün beklentilerini THE LOOK’a anlattı.
Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi’nin ardından üniversitede İngiliz Dili ve Edebiyatı okudum. Otelden içeri ilk girişim ise 1974 yılında oldu. Asıl yetiştiğim yer Etap Marmara. Ön Büro kökenliyim. 1993’den beri de genel müdürüm. Otelciliğin yanı sıra turizm ile ilintili birçok meslek örgütünde çalıştım. Ege Otelciler Derneği, İzmir CVB, Skal başlıcaları…
Önce kısaca Skal’dan bahsedelim. 28 Nisan 1934 de Paris’te kurulmuş. Turizm sektöründe çalışan üst düzey yöneticiler arasında dostluk, arkadaşlık oluşturmak için kurulmuş uluslararası bir meslek örgütü. Dünyada 18000, Türkiye’de de 1000 civarında üye var. Türkiye’de 17 bölgede kulüplerimiz var. Bu kulüplerin üzerinde de Ulusal Komite yer alıyor. Kulüpler dernek olarak örgütleniyor. Ulusal komite de bu derneklerin üyeliği ile Federasyon olarak 2011’de kuruluyor. Ben bu dönem Ulusal Komite, yani Federasyon başkanıyım. Bizim faaliyetlerimizin temel amacı üyelerimiz arasında dostluk ve bu dostluğun devamı olarak bir bağlantı oluşturmak. Başlangıçta Skal’da iş yapmak diye bir kavram yoktu. Son yıllarda birlikte iş yapmak amaçlar arasına girdi. Ben kendi dönemimde bu konuyu hayata geçirmeye çabalıyorum. Bunu sağlamak için pek kullanılmayan web sitemizi (www.skalturkey.com) canlandırmaya çalışıyorum. Bir de son yıllarda aramıza yeni üyelik kategorisi olarak Genç Skal’lar katıldı. 18-29 yaş arası turizm öğrencileri ya da çalışanları bu statüden üye olabiliyorlar. Ancak çalışma prensipleri pek açık değil. Biz yeni bir statü önerisi üzerinde çalışıyoruz. Önümüzdeki dünya kongresinde onaya sunacağız.
Burs fikri 2005 yılında bir toplantı sırasında ortaya çıktı. Başlangıçta önerilen, bir tür yardımlaşma fonuydu. Sohbet sırasında eğitim bursuna dönüştü. Hatırası unutulmasın diye rahmetli üyemiz Ömür Çağlar’ın adı verildi. O yıldan beri uyguluyoruz. Ömür Çağlar Burs Fonu’ndan sadece turizm okuyan üniversite öğrencileri yararlanabiliyor. Bu yıl 10 öğrenciye aylık 400 TL burs verdik. Burada amaç sadece maddi yardım değil; bu öğrencilerin iyi tesislerde staj yapmalarını ve mezun olduklarında da iş bulup sektöre kazandırılmasını hedefliyoruz.
Skalite İstanbul kulübümüzün bir faaliyeti. Tüm organizasyon klübün çabalarıyla oluyor. Bu yıl slogan olarak Her Şey’e Rağmen seçildi. Ülkemizin dış siyaseti ve terör olayları turizm sektörüne büyük darbe vurdu. Rakamlar meslek örgütlerinin web sitelerinde var. Kısa bir şoktan sonra herkes önce ayakta kalmayı, sonra para kazanmayı hedefleyerek kendine yeni pazarlar aradı. Yeni pazar, cazip tekliflerle kazanılıyor. Cazip teklif düşük fiyat anlamına geliyor. Fiyat düşüşünden önce çalışanlar etkileniyor. Ardından tasarruf tedbirleri en üst seviyeye çıkarılıyor. Turizm, özellikle de otelcilik mutlu insanlar mesleğidir. Özverinin, esnek ve uzun çalışma saatlerinin, izin yapamamanın en üst seviyede olduğu bir sektördür. Çalışanlardan güler yüz ve candan hizmet beklenir. Bu da ancak onları mutlu ettiğinizde olabilir. Bu aralar biz çalışanlarımızı pek mutlu edemiyoruz. Umarım bu dönem çabuk biter. Öyle bir dönemdeyiz ki, önümüzdeki ayı planlayamıyoruz. Gelecek projeksiyonu yapmak uzmanlıktan çok medyumluğa giriyor artık.
Yukarıda kısaca bahsettim; önce ayakta kalmak sonra para kazanmak. İçinde yaşarken pek belli olmuyor ama Türkiye büyük bir ülke. Bu topraklar üzerinde turizm adına her sey yapılabilir ve yapılmalıdır. Her şeyden önce turist huzur olan yere gider. Başlangıç hedefimiz bu olmalı. Sonra kültür ve turizm bakanlıkları ayrılmalıdır. Birbiri ile ilintili ama apayrı iki kavramdır. Yönetilmesi ve politikaları bambaşkadır. Turizm bakanları turizmin içinden gelmelidir. Daha sonra kendiliğinden oluşan turizm bölgelerine bakanlığın netlik kazandırması lazım. Hangi bölgede ‘her şey dahil’ konseptinde oteller olacak, hangi bölgede kongre turizmi yapılacak, hangi bölgelerde sağlık turizmi olacak gibi... Bu ülkede öyle gariplikler var ki; yazlık bölgede kongre merkezleri yer alıyor. Nükleer santral olan bir başka bölge ise turizm için çabalıyor. Bu tür yanlış yatırımlara bakanlığın engel olması ve doğru yörede doğru turizm türünü desteklemesi lazım.
Eğitim şart. Okuldayken okulların tüm imkanlarını sonuna kadar kullanmaları lazım. Ben bugün öğrenci olsam, hocalarımın yakasından düşmezdim. Sonra yabancı dil çok önemli. İyi İngilizce şart ama yeterli değil. Mutlaka ikinci ve geçerli bir dil daha öğrenmeliler. Son günlerde 50 kelime öğrenen kendini yabancı dil biliyorum sanıyor. Kastım bu değil elbette. Stajlar çok önemli. Mümkün olan en alt kademelerden başlamalı. Birinci sınıf öğrencisi, staja gelmiş torpille satışa geçmek istiyor! Olmaz. Önce ne satacağını bilmelisin. Şunu unutmasınlar; çalıştıkları bize, öğrendikleri kendilerine. Son olarak bol bol kitap okumaları lazım. Kendini ifade edemeyen, iki satır yazı yazamayan ama üniversite diploması olan çok kişi tanıdım.
Büyük otellerde ve tatil köylerinde, gözlem yapmaktan tatil yapamıyorum. O nedenle küçük yöreler, butik oteller ya da pansiyonları tercih ediyorum. Son birkaç yıldır Karadeniz sahillerine gidiyorum.
Bizim faaliyetlerimizin temel amacı üyelerimiz arasında dostluk ve bu dostluğun devamı olarak bir bağlantı oluşturmak. Başlangıçta Skal’da iş yapmak diye bir kavram yoktu. Son yıllarda birlikte iş yapmak amaçlar arasına girdi.
Turizm, özellikle de otelcilik mutlu insanlar mesleğidir. Özverinin, esnek ve uzun çalışma saatlerinin, izin yapamamanın en üst seviyede olduğu bir sektördür. Çalışanlardan güler yüz ve candan hizmet beklenir. Bu da ancak onları mutlu ettiğinizde olabilir.
Sayfayı Paylaş